Enformasyon çağına parelel olarak artan değişim hızı, işletmeler için yeni tehditler ortaya çıkarmış olmakla beraber, uygun şekilde ele alındığında çok çeşitli fırsatlar da sunabilmektedir. Değişim süreci ile beraber yükselen rekabet, işletmelerin ortalama yaşam sürelerini kısaltırken, küçük ama kıvrak işletmeler çok kısa sürede uluslararası alanda söz sahibi olabilmektedirler.
Değişim ve rekabete ayak uydurmak için pek çok işletme artık standart operasyonlarını da proje mantığı içinde yürütmeye başlamıştır.
Proje yönetimi disiplinler arası yüksek beceri gerektiren, pek çok alanda modern işletmeciliğin temelini oluşturan bir araçtır.
Her işletmede, evrimsel -yavaş gerçekleşen- ya da devrimsel -ani oluşan- gelişim süreçleri olabilir. İşletmeleri gelecek tasarımlarını hayata geçirmesi ve hedeflere erişilmesi, sonucunda bir proje sürecidir. Kurumların yeni baştan tasarlanmaları da ancak proje yaklaşımı ile ele alındıklarında başarıya ulaşabilir.
Sağlıklı bir proje aşaması teklif-sözleşme-planlama-yürütme-izleme-teslim süreçlerinin doğru yürütülmesi ile mümkündür. Tüm bu süreçlerin her projede mutlaka bulunması gerekmese de, kuruluşlar bu süreçleri doğru yönetebildikleri ölçüde başarılı olabilmektedirler.
Hem kaynakların kısıtlılığı hem de irrasyonel olarak ortaya çıkan maliyetler nedeniyle pek çok küçük-orta ölçekli firma / kuruluş bu süreçleri doğru yönlendirebilecek uzmanlara kadrosunda sürekli olarak yer verememektedir.
Maalesef halen pek çok kuruluşumuz teklif ve proje yürütme süreçlerini sözleşmelerden bağımsız ele almakta ve bütünleşik bir şekilde izleyememektedir. Proje izlemenin en önemli aracı olan planlama sürecinde bile sözleşme bağıntısı kopabilmektedir. Bu yaklaşımın sonuçları, genelde kaynak israfı ve verim kaybı olarak karşımıza çıkmakta, yükümlükler hedefe dönük olarak yere getirilemediğinden ciddi zaman kayıpları yaşanmaktadır.
Bu noktada, dışarıdan bir gözün tüm resmi inceleyerek, riskleri öngörücü ve uyuşmazlıkları çoğu başlamadan çözücü yaklaşımlar ile proje süreçlerine dahil olabilmesi önem kazanmaktadır.
Başarının anahtarı, proje süreçlerine başlangıçtan itibaren dahil olup, tekliflerin sözleşmesel risklerle beraber irdelendiği, proje yürütme planlarının ve planlamanın yine sözleşmesel ölçütlere göre tamamen hedefe odaklı olarak yapıldığı, bunlara uygun izleme mekanizmalarının oluşturulup, olası risklerin her zaman önünde yer alınmasıdır.
İdeal bir proje sistemi kurulmuş olsa bile gün sonunda uyuşmazlıklardan tamamen kaçınılamamış olabilir. Böyle zamanlarda, maliyeti yüksek hakem ve mahkeme aşamalarına geçmeden önce, tarafsız bir gözün durumunuzu inceletmesi, pozisyonunuzu değerlendirmesi işetmenizin yararına olacaktır.
_________________________________________________________________________