Edebiyat ve bilim Dünyasının en yaratıcı düşünürlerinden Isaac Asimov, ölümünden sonra şans eseri bulunan bir makalesinde yaratıcı fikirlerin nasıl ortaya çıktıklarına dair ilginç saptamalarda bulunuyor. Zamanının en önemli savunma sanayi projelerinin birinden “gizlilik şartının ifade özgürlüğünü kısıtlamasından çekindiği için” ayrılan Asimov’un, bu eski makalesini, yaratma güçlüğü çekenler için aydınlatıcı olabileceği düşücesi ile özetlemek istedik.
Isaac Asimov’un Gözünden Yaratıcı Kişilikler ve Ortamların Özellikleri yazısının devamıEtiket arşivi: icat
Yapay Zeka ve Biz
Çok değil daha 30-40 yıl öncesine kadar adını sanını duymadığımız firmalar ve teknolojiler bugün hayatımızın olmazsa olmazı haline geldiler. Tarihte hiç görülmedik ölçüde hızlı bir değişim sürecinin içine girmiş durumdayız. Böyle bir sürecin en yakın akrabası belki sadece matbaanın icat edildiği 15.yüzyılda yaşanmış ve hiç öngörülmedik ardıl etkilere neden olmuştu. Peki biz bu ışık hızıyla ele geçirildiğimiz dönemde gerçekten önümüzü görebiliyor muyuz?
Yeni teknolojilerin hayata geçme sürecinin 4 yöneylemi
Hayatımıza yeni bir icadın girmediği gün neredeyse kalmadı. Kimisi uzun zamandır “olsa ne güzel olurdu” dediğimiz şeylerken, diğerleri daha önce hayatımızda olmadığını farketmediğimiz ve hatta eksikliğini bile hissetmediğimiz ürünler. Kimi ürünler eski ürünlerin yerini alarak pazarda hızla yayılırken, bazılarının pazarda kabul süresi ilk düşünülenin aksine çok uzun olabiliyor. Polaroid kameraları, kaset teypleri ne kadar hızla benimsemiştik şimdi unuttuk bile. Artık piyasada sadece antikacıların ilgisini çekmekteler. Oysa hızla benimseneceğini düşündüğümüz elektrikli arabalar ya da RFID çipler henüz günlük hayatımızın tam anlamı ile parçaları olmuş değiller. Peki aradaki farkı yaratan etmenler neler? İcatlar pazarda yeralmak için nasıl yolları izliyorlar? Bu yazımızda bunlara bir göz atalım istedik.
Yeni teknolojilerin hayata geçme sürecinin 4 yöneylemi yazısının devamı
Girişimci mi, Mucit mi?
Sıklıkla birbirine karıştırdığımız iki kavram, girişimcilikle mucitlik. Oysa “icat çıkarmanın” kabahat, “yolunu bulmanın” mükafat kabul edildiği bir toplumda bu iki kavramı çok daha rasyonel olarak ayrıştırabiliyor olmalıydık. Arapça kökenli “mucit” kelimesine bile tam karşılık gelen bir Türkçe terim bulduğumuz bile iddia edilemez oysa.
Mikro dalga fırından Viagra’ya: Kazara yapılan 10 icat
1877 yılında bir gece, Johns Hopkins Üniversitesi’ndeki laboratuarında yoğun şekilde çalışmakta olan Rus kimyager Constantin Fahlberg, araştırmalarına o denli dalmıştı ki, zamanını nasıl geçtiğinin farkına varmadığından akşam yemeğine geç kalmamak için ellerini bile yıkamaya fırsat bulamadan işyerinden koşarak ayrıldı. Bu özensizlik büyük bir buluşla sonuçlanacaktı….
Mikro dalga fırından Viagra’ya: Kazara yapılan 10 icat yazısının devamı
Herkes inovatif olabilir mi?
Bizden “icat çıkmaz” diye, günlük hayatınızı monoton bir çalışma düzeni içinde, günü kurtararak devam ettirmek elbette mümkün. Peki nereye kadar? Sizden daha inovatif bir çalışan, bir ekip ya da bir şirket, sizi iş dünyasından silene kadar. Oysa bulunduğunuz pozisyon her ne olursa olsun, bir şekilde inovatif yaklaşımlar geliştirerek, hem hayatınızı daha renkli kılmanız hem de sürdürülebilir bir iş ortamı yaratılmasına katkı sağlamanız mümkün. Yani, inovatif olmak için illa da ampul icat etmeniz gerekmiyor, günümüzde.
Savaş ve İnovasyon “Amerikan İç Savaşının kayda değer 10 icadı”
Savaşlardan nefret etsek de (en azından bir kısmımız), günlük hayatımızda kullandığımız pek çok faydalı ürün ve hizmet savaş meydanlarındaki acil ihtiyaçların giderilmesi amacıyla üretilmiş.
Savaş ve İnovasyon “Amerikan İç Savaşının kayda değer 10 icadı” yazısının devamı